Yapay Zeka Sanatı: İnsan mı Üretiyor, Teknoloji mi?
- sudenurcavak
- 2 Ağu
- 1 dakikada okunur

Son zamanlarda sosyal medyada, sergilerde ya da dijital platformlarda karşımıza çıkan bazı sanat eserleri bir tuhaf… Hem çok tanıdık hem de bir o kadar yabancı. İlk bakışta “bunu biri çizmiş olmalı” diyorsun, ama biraz dikkatli bakınca bir şeyler fazla kusursuz, fazla yapay geliyor.
Bu noktada durup şu soruyu sormak gerekiyor: Bu eseri gerçekten biri mi yaptı, yoksa bir
yazılım mı?
Artık bir komutu veriyorsun; birkaç saniye içinde karşında detaylarla bezeli bir tablo beliriyor. Renkler uyumlu, kompozisyon yerli yerinde, ışık-gölge dengesi neredeyse kusursuz. Ama hissedebiliyor musun? Bilmiyoruz.
Sanatın bir duygu aktarma biçimi olduğunu hepimiz biliriz. El titremesi, rastgele gibi duran bir leke, bir çizginin bilinçli kırılması… Bunlar çoğu zaman sanatçının iç dünyasını yansıtır. Oysa yapay zeka bu “hata”ları bile planlayarak yapıyor. Kendi duygusu yok ama bizimkileri simüle etmeye çalışıyor.
Bu iyi mi kötü mü? Bu sorunun net bir cevabı yok. Ama kesin olan bir şey var: Sanat artık sadece insanın tekelinde değil. Teknoloji sahneye çıktı ve bu sahnede rolünü oldukça ciddiye alıyor.
Peki sanatçı kim olacak bundan sonra? Tuvali ilk kez fırçayla buluşturan mı, yoksa yapay zekaya ne yapacağını söyleyen kişi mi? Belki de sanatçının tanımı değişiyor, kim bilir.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Ne olursa olsun, duyguyu gerçekten hissedenin ürettiği işler hep bir adım önde kalacak.



Yorumlar